17 Şubat 2008’de televizyondan elde ettiğim bilgilere saat 15:49:30’da (yerel zaman) Kosova Cumhuriyeti ilan edilmiş oldu. Başta ABD’nin desteği ve bazı Avrupa ülkelerinin desteği ve gözetimi bu yeni cumhuriyetin kurulmasında etkin oldular.



Konuyu globalleşen dünya çerçevesinde artan mikro-devlet, mikro milliyetçilik anlayışına bağlı olarak incelemek gerekiyor. Kurulan bu yeni cumhuriyetin haritasında da milliyetçilik temasını yakından görüyoruz. Nitekim 12. evde Yengeç burcundaki Ay geri planda, bir sorun olarak milliyetçilik temasının çok önemli bir sorun olarak yer alacağını göstermekte. Yengeç’in karşıt burcu Oğlak burcuna ilerleyen Pluton millet, toprak, güvenlik ve aile temalarını baştan sona değiştirerek yoluna devam edecek. Pluton 1913 yılında Yengeç burcuna geçmesinin hemen ardından 1. Dünya Savaşı başlamış ve savaş sonunda Osmanlı İmparatorluğunun da dağılarak, Balkanlarda ve Ortadoğu’da yeni devletlerin ortaya çıkmasına yol vermişti.

Şimdi yine aynı döngü üzerinde hareket etmekteyiz. Oğlak burcuna geçen Pluton yeni bir dünya düzeninin, sistemlerin, sosyal, politik ve ekonomik yapıların ortaya çıkmasına işaret ediyor.

17 Şubat Priştine’ye göre Güneş doğarken yükselen yıldızın Akumen gibi yıpratıcı bir yıldız olmasına şaşmamak gerek. Bu yıldız başkalarının elinde acı çekmeyi, saldırıları, skandalları ve asılsız söylentileri ifade eder. Aynı anda batan yıldız Kapella ise hızlı biçimde adalet, özgürlük arayışını simgelemekte. Uranüs Algol ile paran içinde görülmekte.

Başkaldıran Uranüs’ün Algol gibi şiddet ifade eden bir yıldızla bağlantı içinde olması öfkeyi ve başkaldırıyı içinde taşıyor. Günün enerjilerine işaret eden Güneş birleştirici ya da kutuplaştırıcı olabilecek Al-Reşa yıldızı ile bağlantı içinde. Güneş yine Kapella ile paran oluşturuyor.

Halkın anlatan Ay yine acı çeken ve yıpratan Akümen yıldızı ile ilişkin içinde kalmakta. Genel olarak yıldızların gösterdiği diğer ilişkilere bakıldığında huzur ve istikrardan çok hızlı hareket ve yıpratıcı sonuçların ortaya çıkardığı bir tema vurgulanmakta.

Nitekim yeni cumhuriyetin haritasındaki Ay (Ay halkın durumunu, konforunu ya da ihtiyaçlarını gösterir) 12. evde Oğlak burcundaki Jüpiter’le partil karşıtlık içerisinde görülüyor. Ay’ın 12. evde kalması başlı başına bir esir ve tutsak kalma işareti. Bu Kosova’ların kendi tezlerini rahatça anlatamamaların bir sembolü ve Jüpiter’le karşıtlığı hukuki alanda, adalet süreçlerinde sıkıntıların olabileceğine vurgu yapmakta. Ay aynı zamanda yakıcı etkisi ve çok daha büyük olaylara tetik çekici olan Sirius yıldızı ile birleşmekte. 

Sirius gökyüzünün en parlak yıldızıdır ve dokunduğu şeyleri yaktığı gibi, bu hareketle temsil edilen küçük bir girişimin bile devasa etkilerinin olabileceğini anlatır. Bu gözle bakıldığında Kosova’nın bağımsızlığını ilan etmesi önümüzdeki yıllarda daha fazlasını yaşayacağımız milliyetçilik hareketleri ve yeni oluşumların (Pluton Oğlak) bir işaret fişeği gibi görülmeli.

Haritanın tepesinde (MC ve ayrıca 10. ev) Boğa burcunun olması halkın huzur ve maddi güven arayışını temsil etmekte. Bilindiği gibi eski Yugoslavya’nın parçası olan bu topraklarda büyük bir işsizlik, fakirlik ve geri kalmışlık yaşanmakta. Ancak 10. evin yöneticisi Venüs 6. evde Oğlak’ta ve anaretik derecede bu amaç yönünde çok destekleyici görülmemekte.

Haritanın yükselen burcunda Aslan yer alıyor, güney ay düğümü de burada. Yükselenin Aslan olması toplumsal kimliğin gurur ve kendine güven geliştirmesi üzerine kurulu olduğunu gösteriyor. Nitekim Kosova başbakanı Haşim Tachi şöyle diyor “Bugün için çok uzun süre bekledik, gururlu ve bağımsızız” demekte. Ancak yine de bu bağımsızlığın büyük ölçüde başkalarına bağlı olduğunu söylemeliyiz. Yükselen burç yöneticisi Güneş’in (kuzey ay düğümü ile birleşmekte) Kova burcunda batıyor durumda olması, ancak işbirliği ve ortaklaşa bir tutumun başarı getirebileceğini vurgulamakta. Benzer biçimde bu konum, ülkenin tarihinde ve mitolojilerinde liderin, erkek otorite figürünün bir sorun konusu olmuş olabileceğini gösteriyor olabilir.

Güneş ilerletilmiş haritada 2 yıl içinde Balık burcuna ve 8. eve geçecek. Bu yeni durum ülkeye yapılabilecek finansal yatırımlara ve fazlasıyla bağlayıcı olabilecek anlaşmalara işaret etmekte. Bu yönde bakıldığında, zaten ülkenin AB içine alınması süreci dikkat çekiyor olacak.

Ekonomik açıdan bakıldığında, önümüzdeki yıllarda 8.eve ilerleyecek olan Güneş dış yatırımları ve bağlayıcı koşulları işaret ederken, zaten bu anlamda kendiliğinden gelişmiş bir denge söz konusu. Kaynakları evi olan 2. evde Satürn’ün, Pluton ve haritanın tepe noktası ile üçgen açıda olması, ancak yeniden bir yapılanma ve ekonomik kaynakları kontrollü ve bilinçli kullanma yönünde bir proje ile ilerlenebileceğini, ilerletilmiş Güneş’in Balık burcuna ilerlemesi ile birlikte de, bu büyük üçgenin (Satürn, Pluton, MC) büyük bir uçurtmaya dönüşeceğini şimdiden söyleyebiliriz. (Globalleşme ve ekonomi) En azından 2012 yılına kadar önemli ve ciddi bir yeniden yapılanmanın gerekeceği görülmekte.

Dış ilişkiler cephesinde, etnik ve sosyal ögelerin açık bir sorun yaratabileceği görülmekte. Zaten 12. evdeki Ay azınlıkların yaşamsal önemini vurgularken, anlaşmalar yönünde 7. evde Kova burcundaki Neptün sosyal konuların, karmaşanın ve zayıflıkların ikili ilişkilerde zayıflatıcı etkisi olabileceğini göstermekte. Nitekim bu bağımsızlık hareketi başta Rusya ve Sırbistan olmak üzere, diğer bazı ülkelerce hoş karşılanmamış durumda.

R. Hakan Kırkoğlu